Logo

Bağış kampanyası üzerine...


Bağış kampanyası üzerine...

Her şey parti, devrim
ve sosyalizm davası için!

Yurtdışı Örgütü olarak yeni bir bağış kampanyasını örgütleme görev ve sorumluluğu ile karşı karşıyayız.

Bu yılki bağış kampanyamız, komünist hareketimizin 25. yılı ile partimizin IV. Kongre’sini başarıyla gerçekleştirdiği bir döneme denk geliyor. Öte yandan, partimizin “yeni bir bunalımlar, savaşlar ve devrimler dönemi” olarak tanımladığı bir tarihsel dönemin içindeyiz. Demek oluyor ki, bu yılki bağış kampanyasını, IV. Kongre’mizin temel şiarı olan “Her alanda devrime hazırlanıyoruz!” şiarı ile karşılıyoruz. Bütün bunlar bu yılki kampanyamıza daha özel bir anlam kazandırıyor.

Başarmak için her koşula sahibiz

Partimiz en güçlü dönemindedir. Komünist hareket olarak 25 yılı geride bırakmanın haklı gururunu, sevincini ve coşkusunu yaşıyoruz. Geride bırakılan bu 25 yıla çok şey sığdırılmıştır. En önemlisi, ideolojik, politik, örgütsel ve moral planda büyük bir devrimci emeğin ürünü ve ifadesi olan sağlam bir devrimci kimlik yaratılmıştır. Partimiz bu süreçte her bakımdan sınanmış, bu sınavların çoğundan alnının akıyla çıkmıştır. Gelinen yerde yüksek bir özgüvenle ve emin adımlarla yolunda ilerlemektedir.

Dünün devrimci parti ve örgütlerinin devrimden ve devrimci örgütten kaçarak renksiz-reformist çevrelere dönüştükleri ya da başta Kürt hareketi olmak üzere reformist akımların eklentisi haline geldikleri günümüzde partimiz, son beş yıla üç parti kongresi ile her biri birer genel konferans niteliğinde dört parti okulu çalışması sığdırmıştır. Bu örgütsel düzey ve organizasyon yeteneği, partimizin devrimci örgütü inşa planında aldığı mesafenin bir göstergesidir.

Öte yandan, Yurtdışı Örgütü olarak, elbette hala ciddi kusurlarımız, aşılması gereken zaaflarımız ve giderilmesi gereken zayıflıklarımız var. Fakat dünkü yerde değiliz. Ağır da olsa ilerliyor, yeni kazanımlar elde ediyoruz. Sorunlarımızı ve sıkıntılarımızı geride bırakmak için dünkünden daha fazla imkana sahibiz.

Yakın tarihte Yurtdışı Örgütü olara iddialı bir sloganla ve her bakımdan başarılı bir merkezi etkinlik gerçekleştirdik.. Bu kez başarmış olmaktan kaynaklı iyi bir morale sahibiz. Yani Yurtdışı Örgütü olarak da daha iyi bir dönemdeyiz.

Kısacası, her bakımdan başarılı bir yurtdışı faaliyetinin ve bu çerçevede başarılı bir Bağış Kampanyası yürütmenin imkanlarına sahibiz. Merkezi parti etkinliği sırasında, “Bu kez başaracağız” dedik ve başardık. Partimizin ideolojik ve moral üstünlüklerden güç alarak, bu kez bağış kampanyasını da tam bir başarı ile taçlandırabiliriz.

Tok olmalı ve kendimize güvenmeliyiz

Her şeyden önce haklı ve meşru bir davanın temsilcileriyiz. Aynı anlama gelmek üzere, partimizin, milyonlarca işçi ve emekçinin davasının yegane temsilcisi olduğu, dünün ve bugünün emek harcamış, acı çekmiş, büyük yiğitlik örnekleri sergilemiş devrimci kuşaklarının devrimci mirasının güvencesi devrimci bir parti olduğu inancını taşımalı, her türden desteği hak ettiği konusunda tam bir rahatlığa sahip olmalıyız.

Öte yandan partimiz içinde bulunduğumuz dönemi “bunalımlar, savaşlar ve devrimler” dönemi olarak niteliyor ve her alanda devrime hazırlanmaktan söz ediyor. Bu oldukça iddialı bir tespit, tok ve ciddi bir iddiadır. Sözü edilen bu tarihsel dönem ve onun önümüze sürdüğü her alanda devrime hazırlanma görev ve sorumluluğu konusunda tam bir açıklığa sahip olmak büyük bir önem taşımaktadır. Bunun olmadığı koşullarda tok bir tutum sergilemek başarılamaz.

O halde, başta yurtdışı faaliyetine önderlik Pati Meclisi olmak üzere tüm güçlerimizde, dönem ve “Her alanda devrime hazırlanıyoruz!” şiarı konusunda tam bir açıklık yaratmalı, gerekli donanımı sağlamalıyız. Bu tok olmamızı, kendimize güvenmemizi ve iddiamıza uygun bir duruş sergilememizi kolaylaştıracaktır.

Darlığı kırmak için emekçilere gitmeliyiz!

Her başarısız kampanyanın ardından gerekçelerimizi sıralıyoruz: “Güçlerimiz sınırlı, çeperimiz dar, imkanlarımız yetersiz. Kitle bağlarından ise hemen hemen yoksunuz. Bağış kampanyalarının başarısızlığının gerisinde esasta bu yatmaktadır”!

Bu konuda az çok bir açıklık sağlamışsak eğer, yapılması gereken bellidir. Yeni güçler kazanarak güçlerimizi çoğaltmak, çevremizi genişletmek, kitle bağlarından yoksunluğa kesin olarak son vermektir. Tüm bunların sonucu olarak imkanlarımızı arttırmak, bunun somut bir ifadesi olarak bağış kampanyasından az çok doyurucu bir sonuç elde etmek üzere dosdoğru kitlelere gitmektir. Sorunu tam bir açıklık ve toklukla onların gündemine koymak, onlara güvenmek ve desteğine başvurmaktır. Kısacası, gelinen yerde bizi boğan darlıktan mutlak bir biçimde kurtulmaktır. Bu, IV. Kongre’mizin de öne çıkan en önemli kararıdır ve mutlaka hayata geçirilmesi istenmektedir.

O halde vakit geçirmeksizin kitlelere yönelerek gerçek bir politik faaliyet örgütlemeliyiz. Bağış kampanyasını da politik kitle çalışması olarak ele almalı ve yürütmeliyiz. Bu yönelimi güvenceye alacak bir çalışma tarzında ısrar etmeli ve darlığı kırmalıyız.

Sadece kendi sınırlı güçlerimiz ve çeperimizin katkılarıyla yetinmeyip geniş emekçi yığınların desteğine başvurduğumuzda, bağış kampanyamız başarıyla sonuçlanacaktır. Merkezi parti etkinliğinin ardından sağlanacak yeni bir başarı bize yeni bir itilim kazandıracaktır.

Genç yoldaşlarımıza güvenmeliyiz!

Genç güçlerimizin örgütlenmesi doğrultusunda belli adımlar atmış bulunuyoruz. Genç yoldaşlarımız elbette henüz işin çok başındalar ve hızla deneyim edinmeye ihtiyaçları var. Ancak onlara güveniyoruz. Merkezi parti etkinliği sırasındaki heyecan ve coşkularını, görev ve sorumluluk alma konusundaki istekliliklerini ve yaratıcılıklarını yakından gördük. Attıkları her ileri adımın, küçük de olsa elde ettikleri her başarının onları nasıl motive ettiğini gözlemledik.

Merkezi etkinlik sırasında üstlendikleri inisiyatif sayesinde, politik çalışma nasıl yürütülür, emekçilerle diyaloğa nasıl girilir, başarı neye bağlıdır, vb. hususlarda onların da artık bir deneyimi var. Dolayısıyla genç yoldaşlarımızın kampanyamıza güç katacakları kesindir. Onlara güvenmeli, enerjilerinden, ataklıklarından ve yaratıcılıklarından yararlanmalıyız.

Artık daha deneyimliyiz!

Olumlu ve olumsuz örnekleri ile çok sayıda bağış kampanyası deneyimimiz var. Başarmanın koşulları nedir, başarısızlığın nedenleri nedir, artık bunları biliyoruz. Bu deneyimlerin derslerinden yararlanmalı, bizi başarısızlığa mahkum eden alışkanlıklarımızı terk etmeliyiz.

Öncelikle doğru bir çalışma tarzı izlemeliyiz. Emekçiler içinde yoğunlaştırılmış bir politik kampanya yürütmeli, onlara partimizi tanıtmalıyız. Partimizin programını ve politikalarını açıklamalı, devrime hazırlıktan ne anladığımızı anlatmalıyız. Bunlar devrimci sınıf partisi olduğumuzla birleştirmeli ve tok bir biçimde onlardan maddi katkı talep etmeliyiz.

Tüm temel bölgelerde ve ülkelerde partimizin IV. Kongre’sinin tanıtılması, temel değerlendirme ve kararların aktarılması amaçlı konferanslar düzenlenmesi, bu döneme sığdırılması gereken bir başka çalışmadır.

Yanısıra yaratıcı yol ve yöntemlere başvurulmalıdır. Örneğin, kampanyaya anlamlı bir maddi katkı sunabilen politik gündemli paneller ve gece türü yerel politik etkinlikler düzenlenmelidir.

Başarılı bir kampanya için!

* Başarı için doğru çalışma tarzı tayin edici halkadır. Düzenli toplantılar doğru bir çalışma tarzının en önemli göstergelerinden biridir. Kampanya süresince sık sık düzenli toplanılmalı, kampanyanın seyri konusunda değerlendirmeler yapılmalı, kararları gözden geçirmeli ve elde edilen sonuçlara göre yeni planlar yapmalı, yeni hedefler saptanmalıdır.

* Planlı çalışılmalı, kollektif tartışmaların sonucu olan kararlar alınmalı, planlanmalar yapılmalı ve mutlaka işbölümü ile güvenceye alınarak, hayata geçirilmeleri sağlanmalıdır.

* Zamanı planlamak unutulmaması gereken bir başka önemli husustur.

* Kampanya çalışmasının politik sorumluluğu en başta Parti Meclisi olmak üzere bölge ve ülke örgütlerindedir. Kampanya ilk elden bu organlarca ayrıntılı olarak planlanmalı, ardından tüm sempatizanlarımıza maledilmelidir. Bu amaçla tüm çalışma birimlerinde taraftarlarımızın katılacağı toplantılar yapılmalıdır. Bu toplantılarda alınan kararlar açıklanmalı, onların da düşüncelerine başvurulup önerileri alınmalı, görev ve sorumluluk almaları sağlanmalıdır.

* Kampanya yetenekli bireylere değil organlara dayanılarak yürütülmelidir. Başarının gerçek güvencesi, doğru bir çalışma tarzıyla da güvenceye alınmış ekip çalışmasıdır.

* İki aylık bir çalışma olarak planlanan kampanyamız, sonuç ne olursa olsun zamanında bitirilmelidir. Bu konuda geçmişte yaşanan tutarsızlıklara asla izin verilmemelidir.

Son söz yerine

Merkezi parti etkinliği sırasında “bu kez başaracağız” dedik ve başardık. Bu yılki bağış kampanyamızın da başarı ile sonuçlanmasını hedefliyoruz. Yurtdışı Örgütü olarak bu inançla, yurtdışındaki işçi ve emekçi kardeşlerimizi bağış kampanyamıza katılmaya, yoldaşlarımızı ve sempatizanlarımızı bu kampanyanın tam başarısı için seferber olmaya çağırıyoruz.

TKİP devrimci tarihimizin en büyük kazanımıdır. TKİP’li olmak, onun program ve bayrağı altında savaşmak bir onurdur. Partimize her zamankinden daha fazla katkı yapmalıyız. Her katkı “Her alanda devrime hazırlanıyoruz!” şiarını daha da güçlendirmek içindir. Partimize destek, sosyalizme destektir.

O halde, komünist hareketimizin 25. yılını geride bırakmanın haklı gururu ve sevinci, partimizin 15. yılını karşılamanın coşkusu ve heyecanı ile ileri!

Yaşasın Türkiye Komünist İşçi Partisi!

Yaşasın proletarya devrimi ve sosyalizm!

TKİP Yurtdışı Örgütü


Üste