Logo
< Gençlik çalışması ve esnek araçlar

Sınıf çalışmasında araçlar sorunu ve fabrika bültenleri


Sınıf çalışmasında araçlar sorunu
ve fabrika bültenleri

Sınıf kitle çalışması çerçevesinde bir dizi araç kullanıyoruz. Her bir aracın işlevi farklı olsa da bunları aynı hedef doğrultusunda; sınıfı devrimcileştirme faaliyetimiz çerçevesinde ele alıyor, etkin kılmaya çalışıyoruz. Fakat bu faaliyet içerisinde belirlediğimiz araçların istediğimiz amaçlara hizmet etmesi, yani onlardan istediğimiz sonucu elde edebilmemiz de, yine bizim bu araçları ne ölçüde işlevlerine uygun bir şekilde kullanabildiğimize, bu çerçevede onlardan ne oranda yararlanabildiğimize bağlı olacaktır.

Örneğin bugün sınıf çalışmamızda, fabrika temelli ve somut hedefler üzerinde derinleşmeyi esas alan bir yüklenme içerisinde olduğumuzu söylüyoruz. Bu durumda belirlediğimiz bu hedefler çerçevesinde hangi araçları kullanmamız gerektiği, bu araçların niteliği, oynayacağı rol ve hangi çerçevede kullanılması gerektiğine kadar, bir dizi noktada açıklık içinde olmamız gerekir. Bütün bunlar gereğince açık olmalı ki, hem isabetli tercihlerle amacımıza hizmet eden en işlevsel araçları kullanabilelim, hem de böylece bu faaliyet içerisinde yol yürüyebilelim, mevziler kazanıp mesafe katedebilelim. Aksi durumda, ya rutini aşamayan bir faaliyet içinde döner durur, bu çerçevede işlevsiz araçları kullanırız. Ya da çok çeşitli araçları kullanmak adına hem gereksiz bir enerji tüketimi içerisinde kalırız, hem de yine sonuca ulaşmaktan uzak, verimsiz bir faaliyet ortaya koymuş oluruz.

Amacına hizmet etmeyen hiçbir aracın işlevsel olmayacağını akıldan çıkarmamak kaydıyla, hangi araçların faaliyetimiz içerisinde işlevsel olacağı da, yine somut bir değerlendirme konusu olabilir ancak. Belirlediğimiz hedeflerle, bu hedeflere ulaşmak noktasında uygulanacak politikalarla ve bu politikaları uygulayacak güçlerin durumuyla alakalı bir konudur aynı zamanda.

Eğer önümüze bir fabrikayı hedef olarak koymuşsak, bu fabrikayla olan ilişkilerimizin düzeyi ve bu fabrikaya ilişkin somut bilgilerimiz, çalışmada kullanacağımız yöntemler kadar araçları da belirleyecektir. Zira bir fabrikada yol yürüyebilmemizin koşulları, öncelikle o fabrikaya hâkim olmaktan ve böylece ona ilişkin somut bir politika oluşturmaktan geçer. Eğer bu açıdan henüz yolun başındaysak, yapılması gereken doğal olarak öncelikle buna dair planlamalar olacaktır. Fabrikaya ilişkin genel bilgilerin toplanması, buna ilişkin bir planlamayı ve buna dair araçları gerektirir.

Dışından elde edilebilecek bilgilerle (sektördeki sendikadan üzerinden alınabilecek bilgiler, şirketin internet sitesindeki bilgiler, çeşitli yayın kuruluşlarında çıkan haberler, ya da gazete satışı vb. faaliyetlerde fabrikaya ilişkin bilgilerin toplanması vb. gibi) fabrikaya dönük ilk temasın yolları ve araçları belirlenebilmelidir. Yazılı materyallerin dağıtımı, fabrikaya dönük özel sayılar, afişler ve hatta fabrikaya dönük anket vb. araçlar, gerekli olan ilk temasın işlevsel araçları olabilmektedirler. Bu araçların ajitasyon-propagandaya dönük genel amaçlarının yanı sıra bize işçilerle somut bağlar kurma ve bu konudaki tepkilerini anlayabilme imkânları sunan işlevleri de olmaktadır.

Fabrika içinde somut bağlar kurana kadar ve bu süreçte fabrikaya ilişkin somut bir politika oluşturana kadar çok çeşitli araç ve yöntemleri kullanmak bir enerji israfı olmayacağı gibi, bir üst aşamaya geçebilmemize katkıda bulunacaktır. Aynı zamanda güçlerimizde hedefe kilitlenen, kuşatıcı bir yoğunlaşmayı sağlayacaktır.

Fabrikaya ilişkin somut bir politikaya, içerden bağlar kurma imkânına sahip olduğumuz koşullarda ise bu politikayı hangi araçlar üzerinden ve nasıl sürdüreceğimize dair bir netliğe sahip olabilmemiz gerekiyor. Bugüne kadarki deneyimlerimiz fabrika bültenlerinin, içerden bir çalışma yürütme noktasında etkin bir araç olduğunu ortaya koymaktadır. Bu hem içerde bir komitenin örgütlenmesinde toparlayıcı, hem de işçilere doğrudan seslenmede etkili bir araç olacaktır. Yaşadıkları sorunların doğrudan kendi fabrikalarına hitabeden bir bültenle dile getirilmesinin işçiler tarafından ayrı bir ilgiyle karşılandığını somut deneyimlerimizden biliyoruz.

Ama elbette her araca sihirli bir değnek misyonu biçemeyeceğimize göre, fabrika bültenine de kendi sınırlarının ötesinde bir anlam ve işlev atfedemeyiz. Kaldı ki bu aracın kendi sınırları içinde işlevsel olabilmesi bile içeriğinden kullanılan dile, periyodundan nasıl kullanıldığına kadar bir dizi etkene bağlıdır. Bunlar gözetilmediği koşularda, işçiler için bir dönem çekici olsa bile, bu türden bir aracın çok geçmeden işlevini yitirebileceğini de gözardı etmemeliyiz.

Fabrikaya dönük sendikal bir örgütlenme hedefimiz varsa, ya da ücret sorunu üzerinden eylemsel bir süreç örgütlemeyi önümüze koymuşsak, ya da örneğin sendikalı bir işyerinde sendikal demokrasinin sorunlarını öne çıkarıyorsak, kısacası fabrikanın özgülünde hangi temelde bir faaliyet yürütüyorsak, buna ilişkin politikayı bültende de sistematik bir şekilde işleyebilmeliyiz.

Biz işçileri kendi sorunları üzerinden mücadeleye çekmeyi ve bu mücadele içerisinde kendi öz deneyimleri üzerinden eğitilmelerini hedefliyor olsak bile, bu mücadeleye çekebilmek için de yine onlara bir bilinç kazandırabilmemiz gerekiyor. Bu açıdan fabrika bültenlerinin içeriğini sadece fabrikada yaşanan sorunlarla sınırlayamayız. Bu çerçevede fabrikada yaşadıkları sorunların temelinde sermayenin örgütlü bir iktidar gücüne sahip olmasının yattığını öne çıkarabilmeli, bu gerçeği çeşitli toplumsal sorunlar üzerinden işleyerek propaganda edebilmeliyiz. Yine bu bültenlerde işçilere bir sınıfa ait olduklarını hatırlatabilmek, bir sınıf bilinci kazandırabilmek açısından, çeşitli fabrika direnişlerinin haberlerine ve mücadele deneyimlerine özellikle yer verebilmeliyiz.

Belirlenmiş bir politika doğrultusunda ve canlı bir içerikte çıkartılacak fabrika bültenlerinin çalışmada önemli bir rol oynayacağı açıktır. Fakat bu aracı kimi zaman biçimci yaklaşımlarla ele alabildiğimiz de bir gerçektir. Önemli olan bu aracın belirlenen hedefler doğrultusunda sistematik bir faaliyetin örülmesine hizmet edebilmesidir. Bu bazen tek sayfalık anlık acil bir teşhirinin yapılması üzerinden gerçekleşebilir, bazen de aylık periyodu üzerinden birkaç sayfalık da olabilir. Önemli olan amaçtır, amaca uygunluktur.

Fabrika bültenlerinin nasıl kullanılması gerektiği sorunu da aslında somut bir konudur. O anki fabrika çalışmamızın durumu neyi gerektiriyorsa ona göre karar verilmelidir. Çalışmayı riske edeceği ve kimi imkânlarımızın boşa düşürülmesine yol açacağı düşünüldüğü yerde, daha dolaylı yollardan dağıtımı yapılabilir. Daha rahat ve meşru kullanma imkânlarının olduğu yerlerde ise daha yaygın bir dağıtımı sözkonusu olabilir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken nokta, bu araçları zamanında kullanabilmeyi başarabilmemizdir.

Bülteninin sahiplenilmesi noktasında da, yazılacak yazıdan maddi desteğine kadar, ne kadar çok işçiyi bu faaliyetin bir parçası yapabilirsek o oranda sahiplenilmesini sağlamış oluruz. Bu faaliyetin işçiler tarafından ciddiye alındığının da somut bir göstergesi olur.

Elbette ki fabrika bültenleri fabrika çalışmamızda kullanacağımız tek araç değildir ve her çalışmanın somut seyri üzerinden değerlendirilecek bir araçtır. Fakat bugüne kadarki birçok deneyim üzerinden biliyoruz ki, amacına uygun bir tarzda kullanıldığında, bu çalışmaya önemli imkânlar sunan bir araçtır. Burada üzerinde özellikle durmamızın nedeni de bu olmuştur.

İlgili birim ve organlarda sınıf çalışmamızın sorunları değerlendirilirken, belirlediğimiz hedeflere ilişkin katettiğimiz mesafe ölçülürken, kullandığımız araç ve yöntemleri de bu gözle değerlendirebilmeliyiz. Belirlenen araçlar ne oranda amacımıza hizmet ediyor, ya da biz bu araçlara ne oradan etkin kullanabiliyoruz? Buralarda yaşanılan sorunlar, tıkanma alanları nelerdir? Bu gibi soruları çoğaltarak yaptığımız her bir değerlendirme bizlere çalışmamızda yaşadığımız zorlanma alanlarını aşmanın imkânlarını sunacaktır. 
 

                            


Üste