Logo
< Gençlik hareketi ve genç komünistlerin görevleri

25. yılda gençlik güçlerimize çağrı: Partiyle bütünleşelim! - S. Meral


25. yılda gençlik güçlerimize çağrı...

Partiyle bütünleşelim!

S. Meral

“Gençlik sahip olduğu kararlılık, fedakarlık ve atılganlıkla, özellikle de devrimci atılım dönemlerinde, cephenin ön saflarında yürüyerek devrim mücadelesinde önemli bir rol oynar. Lenin’in partisi gençlerin partisiydi ve Lenin partinin ‘gençliğe ve özellikle de işçi sınıfının genç unsurlarına’ dayanması gerektiğini ısrarla vurguluyordu. Adeta bir ‘yaşlılar partisi’ olan Menşevikler karşında Bolşeviklerin devrimci atılım dönemlerindeki cesaret ve üstünlüğü (elbetteki temel ve belirleyici unsurların yanında), partinin genç olmasıyla da doğrudan ilgiliydi.

“Bolşevikler, gençliğin ‘genç’ olmasından kaynaklanan özelliklerini her zaman gözönünde bulundurmakla beraber, hiç kuşkusuz ki soruna yaklaşımda sınıfsal özellikleri temel alıyorlardı. Komünistler, toplumsal gelişmenin motoru olarak kuşaklar arası özgüllük ve çelişkileri değil sınıflararası çelişkileri alırlar. Bu nedenledir ki, Lenin, partimiz her şeyden önce ‘en ileri sınıfın gençliğinin partisi olmalıdır’ diyordu.” (Ekim, Gençlik Özel Sayısı, Başyazı, 15 Aralık 1991)

Burada Büyük Ekim Devrimi’ne önderlik etmiş bir partinin sınıf kimliğine ve genç-dinamik yapısına dikkat çekiliyor. Proletaryanın genç unsurlarına yaslanmanın öneminin yanısıra gençliğin devrimci enerjisinin altı çiziliyor.

Gençliğin toplumun en duyarlı, dinamik ve atılgan kesimi olması, devrime öncülük etme iddiası taşıyan bir partinin bu alana özel bir ilgi göstermesini gerektirir. Nitekim komünist hareket 25 yıllık tarihi boyunca gençlik çalışmasına gereken önemi vermiştir.

Çünkü gençlik kapitalizmin kendisine dayattığı baskı ve geleceksizlik karşısında özgürlük ve gelecek istemleriyle harekete geçer ve mevcut düzenle karşı karşıya gelir. Gençliğe özlemini çektiği geleceği sağlayacak olan ise proletaryadır. Bu nedenle devrimci mücadelede aktif rol oynayacak gençliği devrimin yedek gücü olarak kazanma ihtiyacı proletarya için özel önemdedir. Dolayısıyla proletaryaya öncülük edecek parti için de...

Türkiye’de de gençlik hareketi düzen-devrim çatışmasının hep bir tarafı olmuştur. Bugün en pespaye reformistlerin dahi devrimci sloganları sahiplenmesi, hatta çürümüş bazı siyasal yapıların gençlerin devrimci özlem ve duyarlılıkları istismar ederek varlığını devam ettirebilmesinin gerisinde bu vardır.

Gençlik hareketini kitleselleştirmek ve devrimcileştirmek temel ekseni etrafında şekillenen gençlik çalışmamız 25 yıllık süreçte azımsanmayacak bir deneyim biriktirmiştir.

Gençlik içindeki siyasal öznelere dair değerlendirmelerimizdeki ana vurgu, bunların derin bir apolitizm ve kendiliğindencilik içinde olduğudur. Tüm yetersizliklerimize karşın bizi bu sürecin dışında tutan temel neden ise ideolojik-politik bakışaçımızdır. Gençlik sorunu çerçevesinde güçlü bir politik konumlanış içinde olmamız, bunu sürekli ve sistemli bir faaliyet ile birleştirmemizdir. Çalışmamızın her aşamasında gençlik hareketinin sorunlarını tartıştık ve dar grupçu hesapların peşinde koşmadan hareketi büyütme çabasında olduk.

Diğer gençlik yayınlarında gençlik hareketinin sorunlarına ilişkin dişe dokunur bir tartışma yürümezken genç komünistler bu konuya ısrarla eğildiler. Kendi güçlerine yaslanarak çıkan yayınımız sürekliliğini korudu ve ciddi deneyimler biriktirdi. Gençlik çalışmamız zaman zaman darlaşsa da sürekliliğini hep korudu. Bulunduğu alanlarda siyasal faaliyetini kesintisiz sürdürme iradesini gösterdi.

Çalışmamızın ayırdedici yönlerinden bir diğeri ise, çalışmamız içerisinde yetişen kadrolarımızın sınıf çalışmasına karşı belirgin bir ilgisinin olmasıdır. Gençlik güçlerinin sınıf çalışması pratiğine olanaklı sınırlar içinde katılabilmesi bunun bir nedenidir. Parti, gençlik çalışmamızın sınıf ve emekçi kitlelerle kurduğu bağa özel bir önem verdi. Sol hareketin sınıfın sorunlarına karşı derin bir ilgisizlik gösterdiği bir dönemde, gençlik güçlerimiz sınıfı yakından ilgilendiren gelişmeler karşısında hep bir duyarlılık ve açıklık içerisinde oldu. Sınıf çalışmasıyla kurulan bağ, sınıf devrimciliği kimliğini gençlik içerisinde yerleştirmenin ilk adımları sayıldı.

Gençlik çalışmamızın 25 yıllık pratiğinin temel özellikleri, ayırdedici yanları ve birikimleri özetle bunlardır. Son yıllarda gençlik çalışmamızda yaşanan nispi daralma her ne kadar politik etkinin zayıflamasına yol açsa da, bu alandaki birikimlerimiz yine de yaşanan daralmayı aşmanın temel dayanağıdır. Sorunumuz, komünist hareketin 25 yıllık birikimleri üzerinden edindiği kimliği gençlik güçlerimize maledebilmek, bunu daha ileriye taşımak, ideolojik-politik birikimimizi güçlü bir örgütsel düzeyle kalıcılaştırmaktır. Bunlarla beraber kitleselleşmektir.

***

Parti basınında tarihsel döneme ilişkin değerlendirmeler ve buna yönelik hazırlıkların anlamı ve kapsamına ilişkin metinler sıklıkla yer aldığı için bunları burada yinelemek gerekli değildir. Özetle parti, “devrime hazırlanmak” temel görevi ile hareket edecek, diğer bütün sorunları da bu kapsamda ele alacaktır. Gençlik örgütümüzdeki her bir yoldaşımızın da devrimin ihtiyaçlarına eğilerek çalışmalarını gözden geçirmesi gerekiyor.

Bugün gençlik çalışmamızın düğümlendiği alan, yeterli nitelik ve nicelikteki kadroların zayıflığı ve örgütümüzün darlığıdır. Aslında bunlar içiçe geçmiş sorunlardır. Kadro sorunu, örgütümüzün zayıflığını ve darlığını aşmak, gençlik hareketinin devrimci önderlik boşluğunu doldurmak, böylece kitlesel ve devrimci bir gençlik hareketini yaratmak için mesafe alınması gereken temel bir sorundur. Gençlik çalışmamızın güçlendirilmesi, hareketin devrimcileşmesi için de temel önemdedir. Ancak kitle tabanı geniş bir örgütlenme ile birleşik, kitlesel, devrimci bir gençlik hareketi politikasını geniş gençlik kesimi için bir çekim gücü haline getirebiliriz. Ancak bağımsız bir güç olduğumuzda ideolojik-politik platformumuzun hayatta karşılığını bulabiliriz. Bu ise nitelikli kadrolarla mümkündür.

25. yılında komünist hareket siyasal sahnede etkin bir güç olmayı ve her bakımdan sıçramalı bir gelişme gerçekleştirmeyi önüne hedef olarak koymuştur. Kadrolaşma ise bütünlüklü bir sıçrama gerçekleştirmenin olmazsa olmaz koşullarından biridir. Bu ihtiyaç gençlik çalışmamız için esas olarak nitelik ve devrimci-militan kimlik sorunlarıyla kesişiyor.

Kadrolarda devrimci-militan kimliğin gelişmesi sorunu yakıcı bir önem taşımaktadır. Bu çerçevede TKİP III. Kongresi’nin şu değerlendirmesi gençlik güçlerimizi yakınen ilgilendirmektedir: “Parti, devrimciliği bir yaşam biçimi olarak benimsemiş, her açıdan iyi eğitilmiş, devrim uğruna her türlü fedakârlığa her an ve her yönüyle hazır, sağlam savaşçı profesyonel devrimci kadrolara dayanmalı, özel bir yoğunlaşma ile bunların sayısını sürekli biçimde çoğaltmalıdır.” (Partinin Öncelikli Sorunlarının Genel Çerçevesi, TKİP III. Kongresi Gündemi, Kasım 2009)

Yoldaşlarımız devrimci dönüşüm ihtiyacını bilince çıkararak, aile, okul, meslek vb., kendilerini düzene bağlayan faktörlerle hesaplaşabilmek durumundadırlar. Nesnel koşulların etkisini bir yana bırakırsak, devrimcileşmek iradi bir çabayı gerektirir. Kişinin kendisinin öznel çabası olmaksızın devrimcileşme kesintisiz olarak süremez.

Kadrolaşmanın diğer bir ayağını ise nitelik sorunu oluşturuyor. Elbette ki nitelik sorunu tek başına ideolojik donanım sorunu değildir, bu içerisinde devrimci-militan kimlik sorununu da barındırır. Fakat burada dikkat çekilen nokta donanımlı, bakışı net ve inisiyatifli güçlerin önemidir.

Komünist gençlik örgütünün yüklenmesi gereken alan ideolojik-teorik birikimini yükseltmek, parti ile arasındaki açıyı kapatmaktır. Siyasal çalışmamızın içeriğinden faaliyet kapasitemize kadar birçok sorunun düğüm noktasını bu oluşturuyor. 25. yılda politik ve örgütsel olarak çok yönlü bir sıçramayı gerçekleştirmeyi hedefliyorsak, hızla donanımımızı da yükseltmeliyiz.

Parti eğitim sorununun çözümü için bir dizi çalışma gerçekleştiriyor. Fakat merkezi müdahalelerin yanında kadrolarımızın kendi çabası olmaksızın yeterli sonuç elde edilemez. Bu bakımdan gençlik güçlerimiz kendilerini ideolojik-teorik olarak geliştirme sorununu gündelik siyasal faaliyetin bir parçası olarak görmelidirler.

Her bir genç yoldaşımızın devrimci-militan kimliğini geliştirme ve ideolojik-teorik birikimini yükseltme çabası partiye ve devrime karşı bir sorumluluktur.

Ekim’in gençlik konulu bir değerlendirmesinde, partinin gençlik çalışmasının önemi vurgulanırken şunlar söylenmektedir: “Çünkü tasfiyeci reformizm karşısında devrimci örgüt iddia ve iradesini komünist gençlik temsil ediyor. Gençliğin devrimci enerjisinin işçi sınıfı ve emekçi kitle hareketiyle devrimci temellerde birleşmesini de yalnızca komünistlerin gençlik çalışması sağlayabilir...” (Yeni Dönem ve Genç Komünistlerin Görevleri, Sayı: 268, Ekim 2010)

Bu noktada son sözümüzü genç yoldaşlarımıza bir çağrı yaparak bitirelim. Misyonumuzu yerine getirmek, gençlik alanında işçi sınıfının devrimci iktidar perspektifini yerleştirmek için çok yönlü bir çaba içinde olmalıyız. 25. yılında parti ile bütünleşmeli, partili kimliğimizi geliştirmeli ve gençliğin devrimci dinamizmini devrimci mücadeleye akıtmak için seferber olmalıyız.


Üste