Logo

Devrimci mücadelenin bir parçası olarak eğitim - D. B. Keskin


Önemini bilmemize rağmen, “gündelik koşuşturma” içerisinde zaman zaman eksik bıraktığımız temel başlıklardan biridir eğitim. İşçi sınıfının devrimci eğitimi ve politik mücadelesini yükseltme hedefi ile bağlantılı olarak komünistler kendilerini çok yönlü olarak eğitmek ve geliştirmek durumundadır.

Bu açıdan eğitim mücadelenin temel bir parçasıdır. Mücadelenin gündelik ihtiyaçlarını ve görevlerimizi planlarken, işçi sınıfını devrime hazırlamanın bir parçası olarak kendi eğitimimizi de örgütlemek gibi bir sorumluluğumuz bulunmaktadır. Yani eğitim çalışmalarımızı sistemli hale getirmek ve politik mücadelenin temel bir parçası olarak ele almak gerekmektedir.

Eğitimin mücadeleyle bağlantısı içerisinde ele alınması

İşçi sınıfı verdiği mücadeleler içerisinde öğrenir ve devrimcileşir. Bu genel olarak böyledir. Ancak verdiği mücadelenin niteliği, politik mahiyeti ve örgütlülüğü bu devrimcileşmenin düzeyini belirler ve bu kendiliğinden olmaz. Örneğin, sürekli olarak ücretler için mücadele verir işçi sınıfı. Fakat bu mücadeleyi ileriye taşımak, sendikal bürokrasinin egemen olduğu bir düzeyden çıkarmak, ücret için mücadeleden ücretli kölelik düzenine karşı mücadeleye doğru geliştirmek, başta komünistler olmak üzere öncü işçilerin sorumluluğundadır. Bu, işçilerin, burjuvaziden bağımsız ve ona karşı bir sınıf olarak kendi ortak çıkarlarına sahip çıkmasını sağlamaktır. Verilecek mücadelenin bir parçası olarak, geçmiş mücadele deneyimlerini, sınırlarını, başarılarını ele almak, bu mücadeleyi tehdit edebilecek saldırılara, burjuvazinin oluşturacağı kuşatmaya dair işçileri önden uyarmak, işçi sınıfının dostunu ve düşmanını tanımasını sağlamak, -örneğin “ücret” konusunda- burjuva düzenin oluşturduğu önyargıları kırmaya çalışmak, ücretlerin ne anlama geldiğini göstermek, vb. pek çok başlık üzerinden işçilerin eğitimi temel bir yerde durmaktadır.

Böyle bir mücadele sürecini örgütlerken komünistler kendi eğitim ihtiyaçların gereklerini yerine getirmek, düzen cephesindeki gelişmeleri yorumlamak, devrim mücadelesini yükseltmek doğrultusundaki görevlerini saptamak, bu yönde adımlar atmak durumundadır. Ücretler için mücadele gibi işçileri doğrudan ilgilendiren bir başlık üzerinden bunu yapmak daha kolaydır. Fakat daha kapsamlı eğitim başlıkları üzerinden bu bağlantı kurulamadığında, komünistlerin kendi eğitim çalışmaları mücadeleden koparak “gündelik koşuşturma” içerisinde heba olabilmektedir. Ya da belirlenen eğitim başlıkları komünistlerin kendi eğitimleriyle sınırlı kalabilmekte, işçi sınıfının mücadelesini yükseltme ve devrimci eğitimini yerine getirme hedefinden uzaklaşılabilmektedir. Her iki durumda da, komünistlerin kendi eğitiminin işçi sınıfının devrime hazırlığı ekseninden koparılması sözkonusudur.

Sorun eğitimin önemini kavramamaktan değil, fakat pratik mücadeleyi örgütlerken bunu gereğince gözetmemekten kaynaklanmaktadır. Bu açıdan bu bağlantıyı nasıl kuracağımızı belirlemek, işçi sınıfının mücadelesini yükseltmek için örgütlediğimiz belli bir sürecin bir alt başlığı olarak eğitim çalışmalarını somutlamak bir ihtiyaçtır. Örneğin yukarıda ücret sorunu üzerinden sıralanan kimi alt başlıklara bağlı olarak okuma planı, sunum başlıkları, farklı söyleşi başlıkları ya da bir genel panel/sempozyum alt başlıkları çıkarılabilir.

Daha uzun vadede planlanan eğitim çalışmaları için de güncel politik mücadelenin bir parçası olarak kimi planlamalar yapılabilir. Örneğin burjuva devrimleri üzerine yapılacak bir eğitim çalışması, bugünün anayasa, rejim, devlet, sistem, darbe, diktatörlük gibi başlıklarıyla bağlantısı kurularak ele alınabilir. Burjuva devrimleriyle bunların nasıl bir anlam kazandığı, o günden bugüne nasıl bir gelişim gösterdiği ve bugün işçi sınıfının yaklaşımının ne olması gerektiği üzerinde durulabilir. Bugün bu başlıklara dair pek çok karmaşık argüman ortaya atılarak işçi sınıfının bilinci bulandırılmaya çalışılırken bu önemli bir ihtiyaçtır.

Eğitim çalışmalarını kolektif olarak örgütlemek

Eğitim çalışmalarında karşılaşılan bir diğer sorun, bireysel eğitim ile kolektif eğitimin bağlantısını kuramamaktır. Pek çok yoldaşın düzenli okuma alışkanlığı olsa da, kolektif bir eğitim çalışması örgütlenemediği ya da bu amaçla yerine getirilemediği koşullarda, bu yeterince işlevli olmayabiliyor.

Bu nedenle eğitim çalışmasını kollektif olarak planlamak, çalışmanın yukarıda değinildiği gibi hem komünistlerin hem işçi sınıfının mücadelesini yükseltmeye uygun hedeflerini somutlamak ve bunları yerine getirmek için kolektif bir çaba ortaya koymak, eğitim çalışmalarının gerçek işlevini yerine getirmesinde temel bir yerde durmaktadır.

Bu planlamanın ardından bunu hayata geçirirken kimi zaman sorunlarla karşılaşılabilmektedir. Burada önemli nokta kolektif planlamanın aksamaması için gerekli özeni göstermektir. Buradaki zorlanmaları, yoldaşların birbirlerini farklı yöntemlerle teşvik ederek, yoldaşça destek olup uyarılarda bulunarak, eğitim materyalleri üzerine ilgi çekici, zihin açıcı paylaşımlarda bulunarak vb. aşabilmek önemlidir.

Okumada yaşanan zorlanmalarda genellikle okunan materyale odaklanamamak ya da materyalin anlaşılamıyor olması etkili olabilmektedir. Bu zorlanmalara karşı yöntemler geliştirmek, anlaşılmayan bölümler nedeniyle eğitim düzeninin aksamamasını sağlayacaktır. Örneğin anlaşılan ve anlaşılmayan noktaları not ederek sorular çıkarmak, gerekirse daha fazla araştırma yapmak için başlıkları belirlemek vb. yöntemler, yoğunlaşmayı ve devamlılığı kolaylaştıracaktır.

Öte yandan düzenli okuma alışkanlığı kazanmada, böylesi kolektif eğitim çalışmaları etkili olmaktadır. Eğitim başlıklarının seçilmesinin anlam ve önemini, çalışmanın amaçlarını içselleştirmek ve bunlara odaklanmak ayrı bir motivasyon sağlayacaktır.

Bireysel ve kolektif yüklenme!

Eğitim çalışmasının kolektifleştirilmesi, yani hem partinin belli bir örgütündeki tüm yoldaşları kapsaması, hem de tüm partiye ve işçi sınıfına mal edilmesinin esas olduğu düşünüldüğünde, pratikte bunun gereklerini yerine getirmek önemlidir.

Öncelikle, eğitim çalışması içerisindeki yoldaşların kendi okuduklarıyla sınırlı kalmamaları ve okuduklarını düzenli toplantılarla birbirleriyle paylaşıp tartışmaları, önemli noktaların üzerinde durmaları gerekir. Bunun için ayrı bir hazırlık yapmanın önemi açıktır.

Bununla birlikte okuyup tartışarak ve paylaşarak ürettiğimiz/tükettiğimiz bilgileri yeniden üretmek, bunları partiye ve işçi sınıfına mal etmek, çalışmanın esas anlamını kazanacağı alandır. Bunu yerine getirmek için yayın organlarını, etkinlikleri vb. politik mücadelenin her türlü yol ve yöntemini kullanmak önemlidir.

Bunlar elbette mutlaklaştırılabilecek yöntemler değil, fakat eğitim çalışmalarında karşılaşılan zorlanmaları aşabilmek bakımından sınırlı önerilerdir. Zira, eğitim ve okuma yöntemleri işlevini yerine getirecek şekilde değişebilir, kişiden kişiye farklılaşabilir.

Unutulmaması gereken, eğitim çalışmalarını devrimci mücadeleyi yükseltmenin bir parçası olarak ele almak, bireysel ve kolektif planda sorumluluklarımızın gereklerini yerine getirmektir.


Üste