Logo

Devrimci politika ve örgüt sorunu ekseninde işçi-emekçi kadın çalışması


İşçi-emekçi kadın çalışması üzerine uzun dönemdir yoğunlaşıyoruz. Bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz kimi etkinliklerde de kadın çalışmasının sorunlarını ve ihtiyaçlarını ele aldık, bu temelde tartışmalar yürüttük. Çıkan sonuçları yerel alanlarda atılan adımlarla birleştirdik. Düne göre daha ileri bir noktada olsak da, hedeflerimiz üzerinden aldığımız mesafenin sınırlı olduğunu söyleyebiliriz.

Sınıf çalışmamızın organik bir parçası olan kadın işçi çalışmasında yaşadığımız zorlanma, sınıf çalışmamızın mevcut durumundan bağımsız olmadığı gibi, ülkedeki gerici siyasal atmosferden de bağımsız değil. Ancak, koşullar ne olursa olsun, kadın işçi ve emekçiler arasında devrimci sınıf çalışmasına yoğunlaşmak ve kadın işçilerin siyasal sınıf bilincini geliştirmek görev ve sorumluluğuyla yüzyüzeyiz.

Bu temelde kadın işçi çalışmamızın ihtiyaçlarını devrimci politika ve örgüt sorunu temelinde ele almaya çalışacağız.

 

Sınıf çalışmasının organik bir parçası!

Zor bir döneme girmiş bulunuyoruz. Darbe girişimi ile birlikte rejim krizinin daha da derinleştiği, OHAL’le beraber baskı ve terörün alabildiğine tırmandığı, siyasal gericiliğin bir karabasan gibi toplumun üzerine çöktüğü bir süreçten geçiyoruz. Türk ordusunun Suriye’de fiilen savaşın içine girmesi, bu tabloyu daha da derinleştiren bir rol oynuyor. Uzun dönemdir işçilere, emekçilere, Kürt halkına, kadınlara ve gençlere yönelik amansızca süren saldırılar, kitle hareketinin geri çekilmesinde temel bir rol oynadı. Baskı ve terörle birlikte siyasal olarak da belirsizlik taşıyan bu süreç, bir yandan geniş emekçi kesimlerde umutsuzluk ve karamsarlığı derinleştirirken, öbür yandan da her geçen gün mücadele dinamiklerini artırıyor.

Bu tabloyu değiştirecek yegane toplumsal güç işçi sınıfıdır. İşçi sınıfının devrimcileştirilmesi komünistlerin siyasal çalışmalarının merkezinde durmaktadır. Sınıf çalışmamızın organik bir parçası olan kadın çalışmasına da bu perspektif yön veriyor.

 

İdeolojik-politik açıklık!

Başarılı bir devrimci politik çalışma için temel koşullardan biri ideolojik-politik açıklıktır. Bu temel doğru kadın çalışmamız için de geçerli. Kadın çalışmamızın temel hedefi kadın işçi ve emekçilerin siyasal sınıf bilincini geliştirmek ise, devrimci kadrolar açısından, marksist-leninist dünya görüşünü ve onun ülkemizdeki somutlaşmış hali olan parti çizgisini özümsemek ve bilince çıkarmak temel önemdedir. Zira ideolojik çizgi, yönelimleri, şiarları, gündelik politikaları doğrudan belirler.

İçinde yaşadığı düzen gerçekliği konusunda açık bir sınıf bilincine sahip olmayan bir emekçinin, onun değişmesi için vereceği mücadele de sınırlıdır. Son süreçte daha da ağırlaşan gerici atmosferin de etkisiyle ilerici güçlere sirayet eden umutsuzluk ve karamsarlığın, toplumun en geri bırakılan kesimi olan kadınlarda üzerinde de önemli etkiler yarattığı açıktır. Dolayısıyla her güncel gelişmeyi etkili bir biçimde ele alarak, kadınların devrimci sınıf bilincini geliştirmek büyük bir önem taşımaktadır.

Geride kalan süreçte kadın işçi ve emekçileri de doğrudan etkileyen bir dizi güncel gelişme yaşandı. Ensar/taciz skandallarından dış politika krizlerine, darbe girişiminden Kürt halkına saldırılara kadar, tüm güncel gelişmeleri marksist bakış açısıyla ele alarak, kadınların bilincini geliştirmek doğrultusunda ne kadar etkili bir şekilde değerlendirebildik? Bu yönüyle pratiğimize bakmalı, eleştirel bir bakışla sorgulamalı, yetersizliklerimizi saptayarak, geleceğe dönük sonuçlar çıkarmalıyız.

 

Yerel örgütlere düşen sorumluluk

Kadın çalışmamızda daha güçlü merkezi politikalar ortaya koymak, bakış açımızı geliştirecek bir çalışma içine girmek, incelemek, araştırmak, bu alanda daha fazla yoğunlaşmak bir ihtiyaç. Bu bir yanıyla kadro sorunu iken, düşünsel kolektif çaba da önemli bir yerde duruyor. Kadın işçi çalışmamızda dayanaklarımızın zayıflığı bu açıdan önemli ve aşılması gereken bir sorun alanı.

Merkezi politikaların daha güçlü belirlenmesi ihtiyacının yanı sıra yerele doğru inildiğinde karşımıza başka zorluklar da çıkıyor. Politikaların yerellerde özgülleştirilmesinde, hatta gündemleştirilmesinde sorunlar yaşanabiliyor.

Her bir çalışma alanımız, kadın çalışmasını yerel çalışmanın bir parçası olarak ele alabilmelidir. Çalışmanın mutlaka kadın boyutu olabilmeli, politikaların belirlenmesi, çalışmanın yönelimlerinin netleştirilmesi konusunda özel görevlendirmeler yapılabilmelidir. Zira işbölümü ve bu temelde düşünsel çaba ve yoğunlaşma, çalışmanın verimini artıracaktır.  Dolayısıyla yerel kadın çalışmasının politikalarının belirlenmesi, örgütlenmesi ve istikrar kazanmasında yerel parti örgütlerine önemli sorumluluklar düşmektedir.

Bu tabloda kadın işçi ve emekçilerin eğitimi önemli bir yerde duruyor. Zira, eğitim grubu/çalışma grubu ile komisyon ilişkisini doğru temellerde kuramadığımızda, asgari bir bilinç kazandıramadan bir araya getirdiğimiz güçlerin bir dizi etmenle dağılmaları ile yüz yüze kalabiliyoruz.

Dolayısıyla, kadın çalışmamızda yerel örgütlerimiz, yerel politik hedefleri belirlemenin yanı sıra kadın işçilerin eğitimini de öncelikli bir görev olarak önüne alabilmeli, güncel gelişmelerle bağı içinde sistematik eğitim programları oluşturabilmelidir. Bu, çevremizdeki kadın işçilerin siyasal bilincinin geliştirilmesini, böylece siyasal çalışmaya daha aktif katılımlarını kolaylaştıracaktır.

 

Öncelikle yüklenilmesi gereken...

Bugün kadın çalışmamız açısından çok yönlü bir yüklenmeye ihtiyacımız var. Güçlü merkezi politika ile güçlü yerel inisiyatifler, kadın işçilere dönük sistematik eğitim programları, kadın işçi çalışmasında somut hedeflere dayalı çalışma programı, yayınların işlevsel ve etkin kullanımı vb... Ancak bugün öncelikle daha güçlü merkezi politikalarla birlikte daha güçlü yerel inisiyatiflerin oluşturulması ve bu temelde daha güçlü bir iradenin ortaya konulması belirleyici bir yerde durmaktadır.


Üste