Logo

III. Parti Kongresi aynasında kadro sorunu


III. Parti Kongresi aynasında
kadro sorunu

Devrimci parti ve örgütler açısından devrimci çizginin taşıyıcısı ve maddi gücü olarak kadrolar, siyasal mücadelenin her aşamasında kritik bir öneme sahiptir. Gerek sınıf ve kitle hareketlerinin yükseldiği, mücadelenin bir dizi cephede çok yönlü sorumlulukları dayattığı süreçlerde devrimci önderlik misyonunu hakkıyla yerine getirebilmesi bakımından, gerekse gericilik dönemlerinde çok daha çetin ve zorlu koşullar altında savaşı başarıyla yürütebilmesi açısından partinin kadro niteliği ve bileşimi hayati bir önem taşımaktadır.
Dolayısıyla, içinden geçmekte olduğumuz süreç açısından da durum farklı değildir. Özellikle partimiz için kendine özgü gelişim süreçleri ve içinden geçilen dönemin siyasal ve nesnel koşulları bir arada düşünüldüğünde, istenilen nitelik ve yeterlilikte kadrolaşma sorunu daha da belirgin bir şekilde öne çıkmaktadır. Bu yönüyle sorunun kendisi TKİP III. Kongresi Gündemi üzerinden, “Bugün partinin kadrolaşma planındaki en temel ve dolayısıyla öncelikli sorunu, yeterli sayıda ve nitelikte kadrodan yoksunluğudur. Parti halen kadrosal açıdan belirgin biçimde zayıftır ve bu zayıflık partinin genel siyasal etkisiyle kıyaslanamaz boyutlardadır. Tam da bu nedenle, bu siyasal etkinin sağladığı olanakları gereğince değerlendirebilmekte de parti belirgin biçimde yetersiz kalmaktadır.” (Kadrolaşmanın sorunları/ TKİP III. Kongresi Gündemi) sözleriyle net bir şekilde tanımlanmış ve kapsamlı tartışmalara konu edilmiştir. Dahası kongre sonrası döneme dair üç temel yönelimden ve öncelikli yüklenme alanlarından birisi olarak kadrolaşma sorunu partinin önüne somut bir sorumluluk alanı olarak konulmuştur. “Parti, devrimciliği bir yaşam biçimi olarak benimsemiş, her açıdan iyi eğitilmiş, devrim uğruna her türlü fedakârlığa her an ve her yönüyle hazır, sağlam savaşçı profesyonel devrimci kadrolara dayanmalı, özel bir yoğunlaşma ile bunların sayısını sürekli biçimde çoğaltmalıdır.” (Partinin öncelikli sorunlarının genel çerçevesi/ TKİP III. Kongresi Gündemi)

Sorunun güncel halkaları
Partimiz devrimci örgüt ve kadro meselesine bakışını, diğer tüm sorunlarda olduğu gibi, gerek bu toprakların devrimci birikim ve deneyimlerinin eleştirisinden süzerek, gerekse işçi sınıfının toplam tarihsel birikimine dayanarak şekillendirmiştir. Bu açıdan bizzat kendi 24 yıllık deneyimleri de fazlasıyla bir birikim oluşturmuş durumdadır. Bu sorun her dönem ve onun ortaya çıkardığı somut sonuçlar üzerinden, gerek parti öncesi hareket konferansları, gerekse üç parti kongresi üzerinden tüm canlılığı ve somutluğu ile tartışılmış ve tanımlanmıştır. Özellikle III. Parti Kongresi’nde altı çizildiği üzere, EKİM III. Konferans Belgeleri ile kongre platformları üzerinden yayınlanan belgeler hala önemli kaynaklar durumundadır.

Bu nedenle, burada partimizin kadro sorununa yaklaşımını yinelemek yerine bu yaklaşımın parti saflarında ne kadar kavrandığı, vücut bulduğu ve parti çalışmasında ne kadar hâkim kılındığıyla ilgilenmek, sorunun çözücü halkası olacaktır. Zira bizdeki sorun partinin yaklaşım planında bir boşluk bırakmasından kaynaklanmamaktadır. Tersine, partinin bu konudaki bakış açısı ve tutumunun gündelik parti faaliyetine yeterince taşınamamasından ya da bu tutumun uygulayıcısı konumundaki güç ve örgütlülüklerimizin ideolojik zayıflıklarından kaynaklanmaktadır.
Bu açıdan öne çıkan sorun alanlarından birisi olan saflarımızdaki “ideolojik zayıflık” asgari düzeyde giderilemeden, partimizin kadro anlayışı ve buna dayalı olarak güncel planda ortaya koyduğu politik yaklaşımlar yeterince sonuç üretmeyecektir. “İçinden geçmekte olduğumuz dönemde kadrolaşma planındaki sorunlarımızdan biri de saflarımızdaki belirgin ideolojik eğitim yetersizliğidir. Gerek genel Marksizm eğitimi ve gerekse partinin düşünsel birikimi yönünden bu böyledir. Bu sorunu çözemezsek partinin birçok başka sorununu çözmekte de başarısız kalırız. Zira ideolojik düzey birçok öteki sorunu başarıyla çözebilmenin olmazsa olmaz koşuludur.” (Kadrolaşmanın sorunları/ TKİP III. Kongresi Gündemi)”  Bu yönüyle sorun bizim açımızdan yeni de değildir.
Dolayısıyla partinin ideolojik birikimi ile parti örgütü arasında oluşan açıyı kapatma süreci aynı zamanda partinin niteliğini kuvvetlendirme ve kadrosal dönüşüm süreci olarak olarak ele alınmak durumundadır. Yani mevcut potansiyeli nitelik bakımından ilerletme bakışı ile soruna yüklenebilmeliyiz. Bu sürecin sağlıklı olarak ilerletilebilmesi, tüm parti örgütü ve tek tek partili komünistlerin sürece katılmaları ve sorumluluklarını yerine getirmeleriyle mümkündür. Sorunun kaynağı nerede ise çözüm adımları da öncelikle orada aranmak durumundadır.


Çalışma tarzı ve bakış açısından kaynaklanan problemler
Bugün saflarımızdaki ideolojik zayıflık ile toplumsal mücadelenin geriliği ve parti çalışmamızın darlığı bir arada düşünüldüğünde, olanakların güce, güçlerin nitelikli parti kadrolarına dönüşmeleri çok daha özel ve “çok yönlü” bir çabayı gerektirmektedir. Bunun kendisi her şeyden önce partinin saflarındaki güç ve olanakların bütünlüklü ve çok yönlü tanınması koşuluyla gerçekleşebilir. Kadrolaşmayı mutlak biçimde özel bir sorun olarak, örgüt sanatının temel önemde özel bir boyutu olarak ele almalıyız. Elimizdeki insan malzemesi ile sağlam ve çok yönlü bir kadrolaşmanın gerektirdiği bir tarzda ilgilenmeli, militanlarımızın her türden sorunlarına, eğitimlerine, çok yönlü gelişimlerine sistemli bir biçimde bu gözle bakmalıyız (Kadrolaşmanın sorunları/ TKİP III. Kongresi Gündemi).

Fakat çoğu zaman “kimi zorunluluklar” ya da gündelik çalışmanın dayattığı ihtiyaçlar bu sürecin sağlıklı ilerlemesinin önüne geçebilmekte ya da böyle gerekçelendirilebilmektedir. Böylece parti çalışmasının kadrolaşmak gibi temel bir sorumluluk alanı kolayından ertelenebilmektedir. Bu kendiliğindenci yaklaşım güçlerimizin soruna bakışını da problemli hale getirmektedir. Zira soruna bu sınırlı ve sığ zemin üzerinden bakılmakta ve sonuçlar çıkarılabilmektedir. Daha kötüsü bu durum yerleşik bir hal almaya ve çalışma tarzı bakımından giderek sorunlu bir anlayışa dönüşebilmektedir.
Örneğin saflarınızda çalışma yürüten kimi güçler “o anki koşullar” üzerinden ya da gündelik pratikte “iyi” ve “politik açıdan canlı” ya da tam tersi ifadelerle değerlendirilebiliyor. Süreç içerisinde bu insanlar parti çalışmasında belirleyici yerlerde de konumlanıyor. Fakat bu güçlerin, gündelik yaşamlarında ortaya çıkan boşluklardan düzenle kurdukları çok yönlü bağlara kadar, tablolarına bütünlüklü olarak vakıf olunamadığı ve buradan hareketle güçlendirilemedikleri koşullarda, süreç içerisinde devrimci kimlik ve örgüt anlayışında yaşanan erozyonla birlikte kaybolup gidebiliyorlar. Burada sorun, tek yanlı bakış açısı ve bunun üzerinden hayat bulan çalışma tarzından kaynaklanmaktadır.
Dolayısıyla, her parti örgütünün ve partili güçlerin bulundukları alanlardaki kadro potansiyeline ve öne çıkan sorun alanlarına dair açık bir bilince, daha önemlisi maddi verilere sahip olması sağlıklı bir kadrolaşma sürecinin bir başka önemli ayağını oluşturmaktadır. Saflarımıza katılan insanların sınıf kimliğini, eğilimlerini, zayıf ya da güçlü yönlerini gündelik yaşamlarına kadar inerek tanıyabilmeliyiz. Bu ise çok özel bir çabayı gerektirmektedir. Bu açıdan gündelik faaliyeti nasıl ele aldığınız, devrimci pratiği nasıl hayata geçirdiğiniz, güç ve olanaklara ne kadar yöneldiğiniz, zamanı ve enerjiyi hangi eksende değerlendirdiğiniz tüm yönleriyle irdelenmeli ve muhakkak somut sonuçlar ortaya konulabilmelidir. Bu tam anlamıyla çalışma tarzınızı ortaya koyacak bir irdeleme sürecidir. Böylesi bir devrimci sorumluluğun boşa çıkartmanın ya da “koşullarla” açıklamanın kendiliğindenci bir tutum olduğunu akıldan çıkarmamak gerekir. “Olağan siyasal çalışma ve genel akışı içinde bir örgüt yaşamı, kendi başına kadrolaşmak için hiçbir biçimde yeterli değildir. Bunlar kuşkusuz partiye önemli bir kadro potansiyeli sağlarlar ve bunu belli sınırlarda şekillendirirler de. Fakat sorun asla buna indirgenemez. Bu kadro sorununu kendiliğinden bir sürece bırakmakla aşağı yukarı aynı anlama gelir.” (Kadrolaşmanın sorunları/ TKİP III. Kongresi Gündemi)


Çözümün ilk halkaları mevcut parti kadrolarıdır
Uzun bir süredir altı çizilen partideki birikim ile partili güçler arasındaki mesafeden kaynaklanan bu sorun aşılamadığı sürece, problem farklı görünümler üzerinden sürecektir. Bu kısır döngü ya da kongre platformu üzerinden tanımlandığı şekliyle yapısal sorun en başta partinin ileri kadroları şahsında kırılabilmelidir. Öncelikle partili kadrolar partimizin kadro ve örgüt anlayışı, yönelimi ve hedefleri üzerinden kendilerine yönelebilmeli, deyim yerindeyse kısırlık önce burada parçalanabilmelidir. Bu başarılmadan, saflarımızda biriken kadro potansiyeli de yeterince işlenemeyecek ve partinin önüne koyduğu “istenilen nitelikte ve nicelikte” kadrolaşma süreci sağlıklı bir şekilde işletilemeyecektir.
Zira kadro sorunu üzerinden kongre iradesi olarak tanımlanan tüm eleştiri ve değerlendirmeler öncelikle mevcut partili kadroları kesmektedir. Sorun ne onların dışındadır ne de onlardan bağımsız algılanabilir. Böyle olsaydı problemi aşmak çok daha kolay olurdu. Dolayısıyla, en başta parti çizgisinin taşıyıcısı ve temsilcisi konumundaki yoldaşlar siyasal mücadelenin diğer tüm sorumluluklarıyla birlikte kendi gelişim süreçlerini de partinin ortaya koyduğu kadro politikası ve yönelimlerine uygun bir müdahale alanı olarak görebilmelidir. Partinin mevcut dönem ve koşullar üzerinden ihtiyaç duyduğu ve dolayısıyla çerçevesini çizdiği kadro niteliğinin şekilleneceği ilk alanın halihazırdaki kadrolar olduğu akıldan çıkarılmamalıdır. Her açıdan parti çizgisi ve niteliği ile var olan belirgin açı öncelikle buradan kapatılabilmelidir.

“Belirleyici ve çözücü olan, elbette genelde partinin, daha somut olarak da organın denetimi ve yönlendirmesi altında, kadronun kendi bireysel çabasıdır. Tüm öteki yol ve yöntemler kadronun bireysel yönelimini ve motivasyonunu sağlamak bakımından kuşkusuz önemlidir. Fakat sonuçta kadronun kişisel çabası düzeyinin yükselmesi sonucunu yaratacaktır. Ve bu da, toplamda partinin ideolojik düzeyinin yükselmesine yol açacaktır.” (Kadrolaşmanın sorunları/ TKİP III. Kongresi Gündemi)


Üste