Logo

Devrim ve sosyalizm mücadelesinin 20. Yılındayız!


Devrim ve sosyalizm mücadelesinin 20. Yılındayız!

 

Geçmişi aştık, geleceği kazanacağız!

 

Türkiye devrimci hareketi 20 yıl önce bir yenilgi sonrası dönemde ve bir yol ayrımında idi. Bu yol ayrımı, görkemli bir devrimci yükseliş döneminin ardından gelen kolay bir yenilgiye karşı tutum üzerinden ortaya çıkıyordu. Bu yenilginin nedenleri üzerinde derinlemesine durulacak, gerekli sonuçlar çıkarılıp geçmiş devrimci temellerde aşılacak mıydı, yoksa geçmişi savunmak adı altında pratikte iflası kanıtlanmış eski çizgide ısrar mı edilecekti?

Biz komünistler 20 yıl önce ilk tutumun savunucuları olarak ortaya çıktık. Yenilginin dersleri temelinde geçmişle devrimci hesaplaşmayı savunduk. Geçmişin devrimci kazanımlarını koruyup ileriye taşıyabilmenin biricik olanaklı yolunun da bu olduğunu ısrarla söyledik. Bu olmadıkça, değil ileriye yürümek, geçmişin devrimci kazanımlarını koruyabilmenin bile olanaksız olduğunu vurguladık.

20 yılın ardından bugün zaman sözünü söylemiş bulunuyor.

Yenilgiden öğrenmeye yanaşmayanlar, buna yolaçmış yapısal zaaf ve zayıflıklarını görmezlikten gelenler, bulundukları yerde bile duramadılar, aşamadıkları geçmişin de gerisine düştüler. Ya devrimden koparak düzenin icazet sınırları içine geçtiler, ya da hepten tasfiye oldular, yok olup gittiler.

Biz ise aynı dönemde devrimci bir çizgi temelinde devrimci bir örgüt yarattık, bunu işçi sınıfının devrimci partisinin kuruluşu ile taçlandırdık. Bugünün Türkiye’sinde devrim ve sosyalizm bayrağını yükseklerde tutuyoruz, başlangıç döneminin heyecanı ile yolumuzu yürüyoruz. Geçmişi savunmak adına bize karşı gerici bir ayak direme gösterenlerin çoktan terkettikleri geçmiş devrimci mirası da biz savunuyoruz, işçi sınıfı devrimciliği çizgisinde ileriye, geleceğe de biz taşıyoruz.

Geride kalan 20 yıl, büyük umutlara konu olan ilk birkaç yıl sayılmazsa, büyük bir bölümü ile Türkiye’de sosyal durgunluğun ve siyasal gericiliğin egemen olduğu bir tarihi dönem oldu. Halen de bu dönemin içindeyiz. Fakat bunun geride kalacağından, Türkiye işçi sınıfı ve emekçilerinin yeniden, yenilenmiş bir taze enerji ile mücadele sahnesine, üstelik geçmiştekinden daha etkin bir biçimde çıkacaklarından kuşku duymuyoruz.

Komünistler olarak geride kalan 20 yılda kattetiğimiz masefeyi buna yanlızca bir ilk hazırlık sayıyoruz. Güne bütün varlığımız ile yükleniyor, geleceğe en iyi biçimde hazırlanmaya bakıyoruz. Partiyi devrimci sınıf hareketi zemininde yıkılmaz bir kuvvet haline getirmek için tüm gücümüzle çalışıyoruz. Türkiye’de devrimin ve sosyalizmin geleceğinin bütünüyle buna bağlı olduğunu çok iyi biliyoruz.

Yaşasın Türkiye Komünist İşçi Partisi!

Yaşasın proletarya devrimi ve sosyalizm!


Üste