Logo

Sınıf çalışması ve kadronun eğitimi - M. Efe


Kapitalist düzende egemen sınıf çıkar birliği sağlamış çeşitli kesimlerden oluşur. Bunlar zaman zaman kendi aralarında çıkar çatışmaları yaşasalar da, ortak çıkarlarını korumak için birlikte hareket etmekten geri durmazlar. Varlıklarını sürdürmelerinin tek yolu ezilen ve sömürülen milyonlarca işçi ve emekçinin baskı altında tutulmasıdır. Bunun için her yol ve yöntemi hayata geçirirler.

İşçi ve emekçileri baskı ve sömürü altında tutmak için kullandıkları en önemli yöntem, onlara bir sınıf oldukları gerçeğini unutturmaları, kapitalist patronlar olmadan onların da var olamayacağı algısını oluşturmalarıdır. Burjuvazi bunu başardığı için, geniş sınıf bölükleri kendi çıkarları için mücadeleye atılmak yerine, kendilerini esaret altında tutan egemenlerin çıkarları için çalışırlar, savaşırlar ve ölürler.

Burjuvazi ideolojik olarak kuşattığı işçi ve emekçiler üzerindeki etki ve denetimini kaybetmemek için sistematik bir çaba harcar. Devlet mekanizması ona önemli kolaylıklar sağlar. Zaten devlet de burjuvazinin iktidarını korumak için vardır. Eğitim kurumları, basın kuruluşları, hukuk, hapishaneler, vb. burjuvazinin çıkarlarını korumak, burjuva ideolojileri ile şekillenen zihniyetler yaratmak için önemli görevler yerine getirirler.

Burjuvazi kendi zihniyetine uygun bir toplum yaratmak için her yol ve yöntemi kullanır. Bu iş için kendi alanlarında uzmanlaşmış ekipler her zaman emri altındadır. İşçiler üzerindeki sömürüyü artırmaktan çeşitli toplumsal sorunlarda burjuvazinin çıkarlarına uygun bir algı yaratmaya kadar her işi bunlar planlar ve hayata geçirirler. Başarısız kaldıklarında ise zor aygıtları devreye girer.

Sınıfı eğitmek ve mücadeleye çekmek için!

Egemen sınıf işçileri gerici ideolojilerle kuşatmak, kendi çıkarların uygun zihniyetler yaratmak için ajitasyon, propaganda ve örgütlenme alanını başarılı bir biçimde kullanır. Burjuvazinin farklı klikleri zaman zaman birbirleriyle çatışsalar da (dinci-laik gibi), sınıfsal egemenlikle ilgili konularda tam bir uyum içinde hareket ederler.

Komünistler olarak, burjuvazinin sömürüye dayalı egemenliğini işçi ve emekçilere bütün açıklığıyla anlatmayı ve kendi davaları için mücadeleye çekmeyi başarmak zorundayız.

Bunu yaparken bizim yöntemlerimiz elbette farklı olacaktır. Burjuvazi ve emrindeki hizmetkarları yalan, demagoji, etnik ve inançsal kutuplaşmalar/boğazlaşmalar vb. yoluyla gerici bir taraflaşma yaratarak sınıfsal taraflaşmanın önünü keserler. Böylece egemenliklerini sürdürürler. Bizler bu gerici ayrışmayı deşifre ederek, işçi ve emekçileri sınıfsal çıkarları için mücadeleye çekerek, burjuvazinin gerici ideolojilerinden işçi ve emekçileri kurtarabiliriz. Kendi sınıfsal çıkarları için mücadele etmeleri gerektiğini, tek kurtuluşun bu olduğunu gösterebiliriz.

Burjuvazinin sınıf egemenliğini sonlandırmak için işçi ve emekçileri kendi sınıf kimlikleri üzerinden eğitmek ve mücadeleye sevk etmek yeterli değildir. Çünkü burjuvazi egemenliğini teminat altında tutmak için elinde gelişkin zor araçları bulundurur. İşçi sınıfının bunlara karşı koyabilecek imkanlara sahip olmasının önemi açıktır. Burjuvaziye karşı kullanabilecekleri en önemli araçlardan biri olan üretimden gelen güçlerini, burjuvazinin zor aygıtlarına karşı koyacak bir eğitim ve donanımla tamamlayabilmelidir. Bu da devrimci öncünün sınıfı eğitmek ve sınıf savaşımında zafere götürmek için yerine getirmesi gereken önemli görevleri arasında yer alır.

Somut duruma uygun bir müdahale!

Bugünün en acil ihtiyacı sınıfı devrimci bir temelde eğitmek ve mücadeleye çekmektir. Bunun için tek tek fabrikalarda örgütlenmek önemlidir. Bu örgütlenmeleri genelleştirmek ve sınıfın öncüleriyle bütünleşmeyi sağlamak başarıya giden yolda atılmış önemli adımlar olacaktır.

Sınıfın öncülerini eğitmek sınıfı kazanmak için temel önemdedir. Ancak bilinçli ve eğitimli öncüler geniş kesimleri harekete geçirebilirler. Bunun için ajitasyon, propaganda ve örgütlenme araçları ihtiyaca yanıt verecek şekilde değerlendirilmelidir. Bu araçlar tek bir kalıba sığdırılmaya çalışıldığında, sonuç elde etmek mümkün olmayacaktır.

Örneğin, ücretlerinin düşük olmasına tepki duyan fakat sınıf bilinci gelişmemiş işçilere, doğrudan patronlara karşı ayağa kalkma çağrısı yapılamayacağı açıktır. Öncelikle daha iyi ücret için izlemeleri gereken yol gösterilmelidir. Bu da işçilerin sınıf bilinci kazanmasını ve geleceğe hazırlanmasını sağlayacak bir bakışla yapılmalı, tek tek fabrikalarda uygulanan ücret politikasının sınıfa dönük toplam saldırılardan bağımsız olmadığı anlatılmalıdır.

Mevcut sorunlara karşı hayata geçirilecek örgütlenme biçimi de somut duruma göre belirlenmelidir. Atılması gereken ilk adım, işçilerin duyarlılık gösterdiği alan üzerinden kolektif iş yapmasını sağlamaktır. Bu da oldukça esnek bir örgütlülük demektir.

İlk andan itibaren yapılacak propaganda-ajitasyon ile örgütlenmeye dönük adımlar, sınıfı mücadeleye çekmek, eğitmek ve deneyim kazanmasını sağlamak için önemlidir. Geleceğin zorlu mücadelelerine böyle hazırlanılır.

Devrimci öncü doğru adımları atmak için sürekli olarak kendini eğitmeli, birikimini artırmalı ve geçmiş mücadele deneyimlerini incelemelidir. Sınıfı mücadeleye çekmek ve eğitmek için en uygun yol ve yöntemlere kafa yormalıdır. Hedef kitleye seslenirken genel çağrılar ve sloganlarla yetinmemelidir. Ajitasyon ve propagandanın sonuç alıcı ve yeni güçlerin kazanıldığı bir olanağa dönüştürülmesi buna bağlıdır.

Kadronun eğitimi ve donanımı

Devrimci partilerin düşüncelerini kitleler içinde ete-kemiğe büründürmelerinde tek tek kadrolar önemli bir yerde dururlar. Kadrolar marksist-leninist yönteme ve partinin çizgisine hakimiyetleri ölçüsünde başarılı olurlar. Öte yandan, kitlelerin ruhunu kavrayamayan bir kadro parti çizgisini kitleler içinde etkin kılamaz.

Kadronun eğitimi ve donanımı parti kolektifinin görevidir. Kadroların becerilerini geliştirebilen partiler, onların enerjisini devrimin ihtiyaçları için daha verimli değerlendirebilirler. Ancak partinin ve sınıf hareketinin anlık ihtiyaçları bazı kadroların yeteneklerinin geliştirilememesine neden olabilmektedir. Bu da aslında devrimci araç ve yöntemleri çeşitlendirme konusundaki darlığın sonuçlarından biridir. Bazı kadrolar askeri alanda, bazıları ajitasyoncu, bazıları propagandacı, bazıları da iyi bir örgütçü özelliğe sahip olabilirler. Parti örgütleri her kadronun yetenekli olduğu alanı tespit etmeli ve kendini geliştirmesi için gerekli imkanları yaratabilmelidir.

Anlık düşünmek yerine hedefe kilitlenen, uzun vadeli düşünen bir bakış örgütlerde hâkim olmalıdır. Afiş yapan, bildiri dağıtan, birilerini etkinliklere davet eden, gazete dağıtan vb. pratikleri aşamayan kadrolar hep sınırlılıklar taşıyacaklardır. Kadroların ve çeper güçlerin yetenekleri en verimli biçimde değerlendirilerek çok yönlü gelişimlerinin imkanları yaratılabilmelidir.

Örneğin askeri eğilimi olan bir kadro gündelik koşturmacanın basıncıyla bu alanda kendini geliştiremez. Gündelik işlerin doğru planlanması ve kısmen sınırlandırılmasıyla bu başarılabilir. Bunun “sen bu alanda yeteneklisin, kendini geliştir” demekle olmayacağı da açıktır. Ön açıcı yönlendiricilik ve müdahaleler parti örgütlerinin görevidir.

İyi ajitasyoncu, örgütçü, propagandacı yetiştirmek için de bu gereklidir. Her kadronun belli konularda uzmanlaşmasını sağlayabilmeliyiz. Bu elbette herkesin yetenekli olduğu alana daraltılması anlamına gelmez. Kadrolar üzerindeki yorucu gündelik koşuşturmaca sınırlandırılarak, bu alanlarda uzmanlaşma için gerekli zamanın sağlanması, adımların atılması ve yönlendiriciliğin yapılması gerekir.

Parti örgütleri sorunu bu bakışla ele almalı, kadro ve militanların yetenek ve becerisini açığa çıkaracak tarzda bir müdahale hep gündemlerinde olmalıdır.


Üste