Logo
< Tarihsel çağ ve yeni tarihsel dönem II - H.Fırat

Kanlı ellerinizi Suriye ve Ortadoğu’dan çekin!


TKİP, işçi sınıfı ve emekçileri emperyalist saldırganlığa ve
halkların boğazlanmasına karşı aktif mücadeleye çağırıyor!..

Kanlı ellerinizi Suriye
ve Ortadoğu’dan çekin!

Emperyalist savaş makinesinin halklar için ölüm kusan namluları Afganistan, Irak ve Libya’nın ardından Suriye’ye çevrilmiş durumda. Suriye şahsında hedef alınan tüm bölge halklarıdır. Zira Suriye’yi hedefleyen saldırı önlenemezse eğer, Ortadoğu halkları kendilerini bölgesel bir savaşın ateşi içinde bulacaklardır.

Sürmekte olan savaş hazırlığını emperyalistlerin haydutça saldırılarının yeni bir halkası olarak değerlendiren partimiz, aşağıdaki hususlar konusunda işçi sınıfı ve emekçileri uyarmakta, saldırganlığa karşı eylemli mücadeleyi yükseltmeye çağırmaktadır.

* Savaşa hazırlık yapan ABD emperyalizmi ile bölgedeki sadık uşakları (Türkiye, Suudi Arabistan, Katar), Suriye’deki olayları rezil planlarının gerekçesi olarak sunuyorlar. Oysa, gerici silahlı çeteleri destekleyip himaye ederek Suriye’de iç savaşı kışkırtıp yayanlar, böylece bu ülkede daha çok kan akmasının sorumlusudurlar. Bu gerici müdahaleler aynı zamanda, Suriyeli emekçilerin zorba Baas rejimine karşı başlattıkları hak ve özgürlükler mücadelesini yozlaştırıp amacından saptırmıştır.

* Buna rağmen, emperyalist zorbalar ile bölgedeki tetikçi devletler, “Suriye halkını zalim Baas rejiminden korumalıyız” söylemini dillerinden düşürmüyorlar. Bu söylem halklarla alay etmektir. Zira güncel ve tarihsel deneyimler, emperyalistlerin halkları kurtarmak için değil, ezip köleleştirmek için savaştıklarının kanıtlarıyla doludur.

* Emperyalist-kapitalist devletler, özgürlük değil egemenlik ve kölelik peşindedirler. Afganistan, Irak ve Libya’da yaşananlar, sadece Irak'ta 1.5 milyon insanın katledilmesi, emperyalistlerin “halkları özgürleştirme” söyleminin ne anlama geldiğini yeterli açıklıkta ortaya koymaktadır.  Halkların özgürleşmesi ancak emperyalist haydutlara ve onların tetikçilerine karşı mücadele ile mümkündür.

* Baas yönetimine karşı savaşan dinci-gerici çetelerin, Özgür Suriye Ordusu adlı silahlı oluşumun amacı özgürlük, eşitlik, sosyal adalet vb. değil, emperyalizmin ve bölgedeki gerici rejimlerin desteği ile iktidarı ele geçirmektir.

ABD ile Türkiye, Suudi Arabistan, Katar gibi zorba güçlerin güdümünde hareket eden gerici Suriye muhalefeti, emperyalist saldırı için çağrılar yapmaktadır. Bu güçlerin amacı, Baas yönetimini yıkıp Şam’da amerikancı bir dinci-gerici rejim kurmaktır. Dolayısıyla bunlar “özgürlük savaşçıları” değil, emperyalizmin ve gericiliğin soysuz tetikçileridir.

* Suriyeli emekçilerin baskı, sömürü, işsizlik ve yoksulluğa karşı başlattıkları mücadelenin emperyalizmin ve gericiliğin tetikçileri tarafından istismar edilmesi, buna dayanarak ABD ile bölgedeki işbirlikçileri tarafından gerici bir savaşın dayanağına dönüştürülmesi, Arap dünyasına yayılan halk isyanlarının Suriye örneğinde nasıl yozlaştırıldığının göstergesidir.

* Libya’dan sonra Suriye’de de olayların bu vahim noktaya varması, halk isyanlarının temel zaafı olan devrimci önderlikten yoksun olmalarıyla doğrudan bağlantılıdır. Bu zaaf, halk isyanlarından korkan emperyalistler ile işbirlikçilerine karşı saldırıya geçme imkânı sağlamıştır. Olayların seyrini halklar lehine çevirmek, ancak işçi ve emekçilerin mücadele kararlılığı ve devrimci önderlik altında birleşildiği koşullarda mümkün olacaktır.

* Libya’dan farklı olarak, Suriye yönetimi Rusya, İran ve Çin tarafından desteklenmektedir. Dolayısıyla Suriye’ye yönelik bir saldırı onların bölgesel çıkarlarına da saldırı anlamına gelecek, hızla bölgesel bir savaşa dönüşmesine yol açabilecektir.

* ABD uşağı rejimler tarafından himaye edilen Suriyeli silahlı çetelerin desteği sınırlıdır. Suriye halklarının çoğunluğu emperyalist saldırıya karşı çıkmaktadır. Bu nedenle ABD ile sadık uşakları iç savaşı körüklemekte, emperyalist saldırıya zemin hazırlamak için her yola başvurmaktadırlar. Bu olgu emperyalist savaş makinesi NATO’yu doğrudan savaşa girişmekten alıkoymuş olsa da, bunun savaş ateşinin bölgeyi sarmasını önlemeye yetmeyeceği açıktır.

* Baas yönetimini yıkmakta zorlanan gerici güç odakları ile onların güdümündeki silahlı çeteler etnik, dinsel, mezhepsel ayrımları kışkırtmakta, sefil emellerine ulaşabilmek için halkları birbirine boğazlatmaya çalışmaktadırlar. Türkiye, Suudi Arabistan, Katar gibi ülkelerdeki amerikancı rejimler halkları bölme girişimlerinin başını çekmektedirler. Mezhepçi söylem ve kışkırtmaları yayan bu zorba rejimler, medyayı da bu yönde etkili bir biçimde kullanmaktadırlar. Baas yönetimine karşı savaşan dinci-mezhepçi çeteleri destekleyerek halklar boğazlaşmasına zemin hazırlamaktadırlar.

* Suriye'yi hedefleyen emperyalist saldırı ve savaş planı işçi sınıfı ve emekçiler başta olmak üzere, tüm bölge halklarının ağır bir yıkıma maruz bırakılması anlamına gelmektedir. AKP iktidarının ABD güdümlü dış politikası da böylesine yıkıcı bir savaşa hizmet etmeye odaklı bir politikadır.

* Suriye’yi hedef alan emperyalist saldırganlığın durdurulması, emperyalistlerin ve bölgedeki tetikçilerin hesaplarının boşa çıkarılması, Suriye halklarının sergileyeceği direnç kadar, dünya işçi sınıfı ve emekçilerinin ortaya koyacağı eylemli tepki ve enternasyonal dayanışmaya sıkı sıkıya bağlıdır.

TKİP işçi sınıfı ve emekçileri emperyalist saldırganlık ve savaşa, gerici güçler tarafından körüklenen etnik, dinsel, mezhepsel kışkırtma ve çatışmalara karşı aktif mücadeleye çağırmaktadır. Hazırlıkları süren savaşa karşı mücadeleyi yükseltmek, emperyalist zorbalar ile suç ortaklarının planlarını bozmanın, halkları yıkım ve katliamlardan koruyabilmenin, gerici zorbaların halkları birbirine kırdırtma girişimlerini boşa düşürebilmenin tek yoludur.

Kahrolsun emperyalist savaş!

Etnik, dinsel, mezhepsel ayrımcılığa karşı hakların kardeşliği!

Bütün ülkelerin işçileri ve ezilen halklar, birleşiniz!

 

Türkiye Komünist İşçi Partisi

3 Ağustos 2012


Üste

Bildiriler

<< İlk < Önceki 1-20 21-40 41-56 Sonraki > Son >>