Logo
< Hesap sormak için 1 Mayıs'ta alanlara!

Greif direnişi...


Kendi gündemini yaratmak, kendi tarihini yazmak!


K. E. Rüzgar

Uzlaşmaz iki sınıfın olduğu, bu iki sınıfın karşı karşıya geldiği bir dünyada yaşananlara sınıfsal bir pencereden bakar, bakışımızı, gündemimizi pencerenin açıldığı yönden belirleriz. Sınıfsal bilincimiz, güç dengeleri vb. etmenler de pencerenin açıldığı yönü etkiler.

Kapitalist sistemin egemeni burjuvazi, toplumsal yaşamı istediği gibi düzenlemeye çalışır. Sömürüsü devam etsin diye köleliğe boyun eğilmesini sağlar ve bunu kanıksatır. Bunu her türlü araç ve aygıtıyla yaptığı gibi, gündemi kendi ihtiyaçlarına göre belirleyerek de insanların nasıl düşüneceğini, neyi tartışacağını şekillendirmeye çalışır.

Resmi tarih hep egemenler tarafından yazılmış olsa da, işçi sınıfının, ezilenlerin yarattığı, dünyayı sarsan örnekler egemenlerin tarihini parçalamış ve silinmeyecek şekilde tarih sayfalarında yerini almıştır. Kendi gündemini yaratmak ve böylece kendi tarihini yazmak, ancak kendi sınıfının çıkarları doğrultusunda hareket etmek ölçüsünde mümkün olur. Kölelik zincirlerini kırmak için başkaldıranların mücadelesi, zafer kazanılsın veya kazanılmasın, toplumun gündemine girer.

Semaye nasıl ki kendi gündemini belirliyor ve bu gündemi açık bir dayatma ile gündemleştiriyor ve beyinlere işliyorsa, tersinden biz de kendi tarzımızda kendi gündemimizi “dayatmalı”yız. Kendi gündemini kendisi belirleyen savrulmaz. Kendi planını hayata geçirmeye çalışır. Kendi yolunu yürürken de gündem oluşturur.

Greif'de işgal ateşini yakan ve direniş bayrağını yükselten işçiler de kendi gündemlerini ortaya koyarak ve yarattıkları örnekle kamuoyunun gündemine oturdular.

Greif işçileri sınıf mücadelesi
tarihinde yerini almıştır!

Greif işçileri, sendikalaşma süreciyle birlikte kendi iradesi ile hareket eden bir örgütlülük yarattı. Patronun köleliğinden kurtulmaya çalışan Greif işçileri, sendika patronlarının da hegemonyasından kurtulmaya çalıştılar. Patronun ne vereceğini veya sendikanın nerede uzlaşacağını bekleyen değillerdi. İşçi sınıfının hak alma mücadelesinin sermaye devletinin yasal sınırlarına sığmayacağını bilerek gereken adımları attılar. Kararlı ve taviz vermeyen bir tutum izleyerek kendi taleplerini ortaya koydular. Taleplerinden geri adım atmadılar ve gündemi belirleyen oldular.

Gerçekleştirdikleri toplantılarda tabanın kolektif tartışması sonucunda taleplerini belirlediler ve inisiyatif hep kendilerindeydi. 44 taşerona karşı, Greif patronuna karşı, emperyalist tekel ile işbirliği içerisinde olan sermaye devletine karşı, patronların yanında yer alan sendika bürokratlarına karşı açık bir savaş başlamış oldu. Tüm ikna çabaları, korkutma-sindirme hamleleri, kırıntı vererek kandırma düşünceleri bir iradeye çarptı. Tüm bunlarla, kendi haklarını, geleceklerini ve onurlarını korumak için yola koyulan işçi sınıfının bir bölüğünün, kendi gündemini belirleme ve gündeme oturma örneği ortaya çıkartıldı.

İşçilerin gerçekleştirdiği her eylem sınıf hareketinde oluşan birikime katkısını yapar. Ama bazı eylemsellikler vardır ki, harekette ileriye doğru bir sıçrama yaratır. Böylesi eylemsellikler bilinçlendirici, örnek yaratıcı, yol açıcıdır. Greif tam da böyle bir örnektir. Bunun içindir ki, işgal boyunca da, polis saldırısıyla gelişen süreçte de, fabrika önündeki ve DİSK binasındaki direnişle de uluslararası düzlemde gündem oldu. Greif patronu ile birlikte başta Hadımköy civarındaki fabrikaların patronlarının, devletin, sendikaların, siyasetlerin, avukatların, akademisyenlerin, işçilerin, emekçilerin, gençlerin gündemindeydi.

Tecrit edilmeye çalışılmasına rağmen
kamuoyuna mal olmuştur!

Greif işçileri açık bir şekilde tecrite uğradı. Kimi sol güçler basınında direnişe yer bile vermedi. Sendikal alanda önce sıradanlaştırılmaya çalışıldı, sonra açık bir saldırganlıkla karşı karşıya bırakıldı. Greif, yaşadığı her türlü yok sayılma, saldırganlık ve karalamaya rağmen, kendi öz gücüyle uluslararası düzlemde kamuoyuna mal oldu. İşçi sınıfının devrimci potansiyelini, yaratıcılığını gösteren bir örnek oldu.

Görünür olmasını engellemeye çalışan sol basın bile Greif işçilerinin yaptıklarını yer yer görmezden gelemedi. Nasıl ki Haziran Direnişi'ni penguenlerle örtmeye çalıştılar ama başarılı olamadılarsa, Greif'in da üzerine örtü örtemediler. Hayal güçleri o kadar daralmıştı ki, Greif işçilerinin yapabileceklerini düşleyemediklerinden, üzerini örtmeye çalıştıkları örtü küçük kaldı.

Sınıfın özgücüne dayanarak gündemi
belirleyen olmalıyız!

İki sınıfın karşı karşıya geldiği bir dünyada dengelere göre belirlenir her şey. Güçlü ve kararlı olan belirleyicidir. İşçi sınıfının gücü örgütlülüğünden, hak arama bilincinden ve kendi iktidarına yürüme iradesinden gelir. Kendi gündemiyle kendi yolunda yürüyen yeni Kaveller, yeni 15-16 Haziranlar, yeni Greifler yaratabilmek, kendi özgücünün ve haklarının bilincinde bir sınıf ve onu oluşturan işçi bölükleri yaratabilmekten geçer.


Üste